
Belli aralıklarla sizlere sırları asla çözülemeyen garip olaylardan bahsedeceğimiz Gizemli Olaylar Serisi‘nin devamı ile karşınızdayız. Önceki gizemli olayı okumadıysanız: Hayalet Gemi SS Ourang Medan
1952 yılının sıcak bir Temmuz günü… 67 yaşındaki Mary Reeser, her zamanki sandalyesinde uykuya dalıyor ve sabah uyandığında geriye sadece bir bacak, tüten küller ve yanmış et kokusu kalıyor. Evet, doğru okudun! Mary’nin vücudu neredeyse tamamen kül olmuş, ama evin geri kalanına en ufak bir zarar gelmemiş.

Oğlu Richard, o akşam annesini ziyaret ediyor ve Mary’e uyumasına yardımcı olması için bazı ilaçlar veriyor. Richard evden ayrılıyor, Mary de sallanan sandalyesinde uykuya dalıyor. Ertesi sabah, yan dairesinde oturan komşusu Pansy, önce garip bir ses duyuyor, sonra da burnuna gelen yanık kokusuyla uyanıyor. Mary’nin kapısını açtığında ise karşılaştığı manzara inanılmaz: Küle dönmüş bir vücut, küçülmüş kafatası ve sağlam bir bacak. Ayrıca işin bir diğer ilginç kısmı ise yalnızca Mary’nin oturduğu koltuk yanmıştı ve diğer eşyalar neredeyse hiç zarar görmemiş bir şekilde duruyordu. Kısaca ateş, yalnızca Mary’i seçmişti ve etrafına dokunmamıştı.

İtfaiye olay yerine geldiğinde durum daha da tuhaflaşıyor. Mary Reeser, öyle bir yanmıştı ki normalde gerçekleşmesi mümkün olmayan bir olay gerçekleşmişti. Çünkü vücudunun kül olabilmesi için 650 dereceye yakın sıcaklığa, 3-4 saat süren yanmaya ihtiyaç vardı. Ama evin geri kalanı neredeyse hiç etkilenmemişti. Koltuklar, gazeteler, hatta elektrik prizleri sağlam. Hatta o sırada evde alev görmeleri mümkün değildi.
Bunun üzerine yerel polis dosyayı FBI’a devretti ve gazetelerda manşetler Marry’i “Cinder Woman” olarak yazdı. Olayları duyan halk ise “kendiliğinden insan yanması” iddialarını kara büyü gibi pek çok teoriye bağladı. Aradan geçen bu kadar yıla rağmen, Mary’nin nasıl bu şekilde öldüğü hâlâ kesin olarak açıklanabilmiş değil.

Öyle ki; FBI olay yerinde inceleme yaptığında farklı teorilere değindi. Örneğin Mary, elinde bir sigara ile uyuyakalmış olabilirdi. Bu durum geceliğini tutuşturarak yangına sebebiyet verebileceğini gösteriyordu. Fakat yine de akıllarda bir soru kalıyordu: Nasıl oldur da bütün vücut kül olmuşken, bacak etkilenmemişti?
İşte bu yüzden insanlar farklı teoriler ortaya atıyor. Hadi gel bu teorilere birlikte göz atalım!
- Yıldırım teorisi: Bazı mahalle sakinleri Mary’ye yıldırım topu çarptığını düşünüyor. Ama evin içi ve konumu göz önüne alındığında bu ihtimal neredeyse imkansız.
- Cinayet teorisi: Mary’nin evine termit bombası atıldığı ve bunun sonucu öldüğü iddia ediliyor. Ama ne itfaiye ne de FBI, patlayıcı izine rastlamıyor.
- Kendi kendine alev alma teorisi: Son 300 yılda benzer şekilde, kendi kendine alev alarak ölen 200’e yakın insan var. Bu olayda fitil etkisi, vücuttaki yağ ve alkol, aşırı kilo ve bazı biyokimyasal tepkiler birleştiğinde vücudu kül hâline getirebiliyor. Ama bilim bile bu olayı tam olarak açıklayamıyor; bu yüzden Mary’nin ölümü çoğu kişi tarafından hâlâ paranormal bir olay olarak görülüyor.
Kısacası, Mary Reeser’in hikayesi akıl almaz bir gizem. Küle dönüşmüş vücudu, sağlam kalan bacağı ve evde yangın izinin olmaması hâlâ çözülmemiş bir sır.
Peki sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun? Yorumlarınızı bekliyoruz!
Ayrıca daha fazla bu tarz içerik için Suç ve Gizem kategorimize göz atabilirsin. Aramıza katılmak istersen Listeliyoruz Instagram adresinden bize mesaj atabilirsin!

Sadece 28.