Kabul edelim ki; hemen hemen herkes için sabahlar, kahve ile başlar! ☕ Kahve henüz demlenirken etrafa yayılan mis gibi kokusunu duyunca gözlerimiz açılır ve ruhumuz uyanır. Eğer sen de kahvesiz yapamıyorsan ve seyahat etmeyi seviyorsan bu yazımız tam sana göre! Neden mi?

Dünyanın dört bir yanındaki kahve şehirlerini senin için derledik! Keyifli okumalar 🌸

Kahvenin Doğduğu Topraklar: Addis Ababa

Kahvenin hikayesinin aslında Etiyopya’da başladığını biliyor muydun? Addis Ababa ise bu hikayenin kalbi! Nedenini gel anlatalım:

9. yüzyılda keçilerinin garip davranışlarını fark eden Kaldi’nin keşfiyle başlayan serüven, bugün dünyanın dört bir yanına yayıldı. Kaldi, keçilerinin belli ağaçlardaki meyveleri yedikten hemen sonra fazlasıyla enerjik davrandığını fark ediyor. Bu gözlem sayesinde ise önce Etiyopya’da ve sonunda dünya çapında kahve yetiştirilmesini sağlıyor. Kısaca Etiyopya’da kahve sadece içecek değil, bir yaşam biçimi. Geleneksel kahve seremonisine denk gelirsen mutlaka katıl!

Kahveyle Sanatı Buluşturan Şehir: Viyana

Viyana’da bir kafeye girdiğinde sadece kahve içmezsin, aynı zamanda bir atmosferin rüzgarına kapılırsın. Mermer masalar, vintage sandalyeler, zarif dekorlar… Bu şehirde kahve bir yaşam tarzı. Bir fincan Melange eşliğinde Mozart dinlemek kulağa nasıl geliyor? Viyana’nın klasik kafelerinde zamanda yolculuğa çıkabilirsin.

Espresso’nun Kalbinde Bir Şehir: Roma

Roma sokaklarında gezerken bir kafeye gir, ayakta bir espresso iç ve bir İtalyan gibi hisset! Burada kahve lezzetlidir ama hızlı tüketilir. Kimi zaman limonlu, kimi zaman ekstra sert… Roma’da her kafede farklı bir espresso deneyimi seni bekliyor. Hem tarihi yaşayıp hem de kahveyle içini ısıtmak istiyorsan rotan belli.

Kültürel Bir Kahve Deneyimi: Havana

Küba kahvesi sadece bir içecek değil, birleştirici bir unsur. Komşularla içilen sabah kahveleri, bol sohbetli akşamlar… Havana’da kahvenin sıcaklığı sadece bardağında değil, insanların samimiyetinde de hissediliyor. Café Cubano ya da sütlü cortado denemeden dönersen pişman olursun!

Yeni Nesil Kahve: Melbourne

Avustralya deyince ilk akla kahve gelmeyebilir ama Melbourne bu algıyı kıracak türden! Üçüncü dalga kahve akımının kalbinin attığı bu şehirde kahve adeta bir sanat eseri gibi hazırlanıyor. Latte art yapan baristalar, filtre kahvenin her çeşidi, yeni demleme teknikleri… Melbourne sokaklarında gezip farklı kafe konseptlerini keşfetmek, her gün başka bir kahve içmek için tek sebebin olabilir.

Bir Fincan Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Var: İstanbul

Türk kahvesi sadece bir içecek değil, bir gelenek, bir ritüel. İstanbul sokaklarında yürürken bir yerden gelen kahve kokusu seni çocukluğuna götürebilir. Üstelik kahve deyince akla ilk gelen yerlerden biri olan İstanbul’da bu mirası yaşatan pek çok kahvehane bulabilirsin. Eminönü, Üsküdar gibi semtlerde Türk kahvesinin tarihine dokunabilir, köpüklü bir fincanla güne küçük bir mola verebilirsin.

Kolombiya’nın Efsane Çekirdekleri: Bogota

Bogota, Latin Amerika havasıyla seni büyüleyebilir ama asıl sürprizi kahve dükkanlarında gizli! Kolombiya kahveleri farklı bölgelerde farklı aromalar sunuyor. En güzeli de ne biliyor musun? Burada içtiğin kahvenin çekirdekleri büyük ihtimalle birkaç gün önce toplanmış oluyor. Taptaze, yoğun aromalı ve bol sohbetli kahve molaları için Bogota’ya mutlaka uğramalısın.

Kısaca kahve, her şehirde başka bir hikaye anlatıyor. Bazen nostaljik bir hatıraya dönüşüyor, bazen modern tekniklerle geleceğe göz kırpıyor. Eğer sen de “Kahvesiz asla!” diyenlerdensen, bu şehirleri seyahat planına mutlaka ekle. Her yudumda o şehrin ruhunu hissedeceksin.

Peki senin bir önerin var mı? Yorumlarda buluşalım!

Daha fazla bu tarz içerik için Yemek kategorimize göz atabilirsin. Ayrıca aramıza katılmak istersen Listeliyoruz Instagram adresinden bize mesaj atabilirsin❤️

Loading

Yazan:

Alev Ateş

Sadece 28.