Bir imparatoru öbür dünyada korumak için kaç asker gerekir? Ordu kurulmalı mıdır? Eğer sen de bu sorunun yanıtını merak ediyorsan, yazımıza hızlıca geçelim.

Yıl 1974. Pekin’in 930 km. güneybatısında kuyu kazan çiftçiler, toprağın yaklaşık 4,6 metre altında oldukça büyük bir insan heykelinin başına benzeyen çömlek buldular. Bunun üzerine kuyuyu bırakarak, yerel bir memura buldukları parçayı anlattılar. Elbette ki arkeologların aranması ve gelmesi uzun sürmedi.

Bir suç yerini inceler gibi alanı inceleyen arkeologlar, kuyunun çevresinde titizlikle kazı çalışmaları gerçekleştirdi. Kazı esnasında pişmiş kilden yapılmış birçok asker heykeli buldular. Üstelik yalnızca asker değil; at ve araba heykellerine de rastladılar. Bu keşfe göre resmen yerin altında bir ordu yatıyordu!

Yapılan incelemelerde, alanın Çin’in M.Ö. 256-210 yılları arasında yaşamış ilk imparatoru Qin Shi Huanğdi’nin mezarına yalnızca 1.5 km uzaklıkta olduğu görüldü. Arkeologlara göre bu heykellerden oluşan ordu, imparatorun mezar komplekslerinden biriydi.

Arkeologlar, 6 yıllık bir araştırma sonucu 22.000 metrekarelik bir alanı kaplayan toplamda üç yeraltı çukuru buldu. Bu devasa alana sıkıştırılmış toprak duvarlarla ayrılmış tünellere veya odalara gömülü yaklaşık 8.000 kil asker ve attan oluşmuş ordu vardı. Bu heykellerden bazıları ayakta dururken bazıları ise çömelmişti. Atlar ise ya dörtnala koşuyor ya da koşumları takılı bekliyordu.

Heykeller Nasıl Yapıldı?

Her heykel insan boyutlarında tasarlanmıştı. Aslında askerler, yapıldıkları dönemde yaşayan çoğu Çinliden daha uzundu; yaklaşık olarak 1.80 metre boyundaydılar. Bu özellikleri de gücü ve kuvveti temsil ediyordu. Her heykelin yüz ifadesi, giysisi ve saç şekilleri de farklıydı. Üstelik hepsinin rütbesi de tek tek işlenmişti.

Özellikle savaşçıların nasıl yapıldığını inceleyen arkeologlar, Qin sanatçılarının teknik becerilerinin son derece yüksek olduğu sonucuna vardı. Çünkü heykellerin kollar, bacaklar, vücutlar, başlarının ön ve arkaları gibi bölümleri farklı kalıplarla hazırlanmıştı. Ardından her askerin parçaları bir araya getirilerek yapıştırılmıştı.

Heykelleri tasarlayan sanatçılar, kalıba dökülmüş parçalara ayrı ayrı yontulmuş kulakları, burunları, saçları, mimikleri, askeri kıyafetleri ve geri kalan tüm ayrıntıları eklemişti. Tamamlanan heykelleri çömlek fırınında pişirmiş, ardından boyamışlardı. Üstelik yalnızca askerler değil, atların da hiçbiri birbirine benzemiyordu.

Heykellerin giysilerinde, bacağında ve zırhında ise onu yapan sanatçıların adı yer alıyordu. Bu durum, heykelleri yapan sanatçıların eserleriyle duydukları gururun bir göstergesiydi.

Özellikle bir heykelin elinde gerçek bir yay ve ok bulundu. Uzmanlara göre bu okçu heykelinin, diğer kil askerlerinin arasında en mükemmeli olduğunu düşünüyordu. (Alttaki görsel, elindeki yay alınmıştır)

Günümüzde bu sessiz ordu “Dünyanın Sekizinci Harikası” olarak kabul ediliyor ve listeleniyor. UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak kabul edilen Terracotta Savaşçıları her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Qin Hanedanlığı Antik medeniyetin en büyük miraslarından biri aracılığıyla birleşik Çin’in doğuşuna tanıklık edebileceğin yer diyebiliriz.

Daha fazla bu tarz öneri için Tarih kategorimize göz atabilirsin. Ayrıca aramıza katılmak istersen Listeliyoruz Instagram adresinden bize mesaj atabilirsin.

Loading

Yazan:

Alev Ateş

Sadece 28.