Öğretmenler Günü yaklaşırken, eğitim dünyasında iz bırakan öğretmenleri anmak, onların sunduğu ilham verici etkileri hatırlamak daha anlamlı bir hal alıyor. Çünkü öğretmenler, sadece ders anlatmakla kalmaz; bir öğrencinin hayatında fark yaratacak bir ışık, bir yol gösterici olabilirler. 🖊️

Bu yazımızda, eğitimle dünyayı değiştiren 6 öğretmeni tanıyacak ve onların özverili çabalarıyla nasıl büyük değişimlere imza attıklarını keşfedeceğiz. Her biri, farklı coğrafyalarda, farklı koşullarda ama aynı hedefle: Geleceği şekillendirmek ve daha iyi bir dünya inşa etmek için mücadele etti. ⭐

Hazırsan başlayalım!

İlk Öğretmen: Aristoteles

Aristoteles, ilk öğretmen yani muallim-i evvel olarak adlandırılan bir filozoftur. Felsefe dünyasına yaptığı katkılarıyla adını duyuran Aristoteles, eğitimin ve öğretmenliğin önemini bütün yaşamı boyunca vurgulamıştır. Ayrıca Atina’da “Lykeion” adını verdiği kendi okulunu da kuran filozof, yaşadığı dönemin yanı sıra yaşamından sonra da eğitimin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Aristoteles’in öğretmenlere verdiği değeri aşağıdaki sözü ile anlamak mümkündür:

“İyi öğretmenler bizi biz yapmada önemli bir rol oynarlar ve başka hiç kimsenin yapamayacağı bir şey yaparlar: Dünya görüşümüzü değiştirmek ve bizi daha önce olduğumuzdan daha iyi bir yere taşımak.”

İlk Kadın Yüksek Öğrenim Okulunu Kurarak Eğitime Destek Olan: Emma Hart Willard

Parlak zekası ve öğrenme merakıyla dönemin en iyi eğitimlerini almış olan Emma Hart Williard, 1807 yılında bir kız akademisinin müdürü oldu. 1819 yılında ise New York Eyaleti Yasama Meclisi’nden kadınlar için eğitim eşitliği ve eğitim kuruluşu için yardım talep etti. Önüne çıkan tüm engellere rağmen ABD’de kadınlara yüksek öğretim sunan “Troy Kadın Ruhban Okulu’nun kurulmasını sağladı. Ayrıca okullarda gösterilen müfredatı iyileştirmek için pek çok ders kitabı da hazırladı.

Eğitime Erken Başlama Görüşünü Kabul Ettiren: Friedrich Fröbe

Friedrich Fröbel, eğitime erken başlamanın oldukça önemli olduğunu vurguluyordu. Friedrich Fröbel’e göre insan beyninin gelişiminin en önemli dönemi 0 ila 3 yaş arasındaki dönemdi. Yaptığı araştırmalarda çocukların içgüdüleri ve dürtüleri üzerinde çalıştı. Ayrıca özgür ve sorumluluk sahibi bireyler yetiştirmeyi hedefleyen, hoşgörü ve sevgi gibi kavramları da eğitim anlayışı olarak benimsiyordu. Bir bireyin, özgür bir ortamda yeteneklerini öğretmen ile keşfetmesi gerektiğini savunuyordu. Bu sayede bugünkü anaokullarının kurulmasına öncülük etmiş oldu.

Öğrencileri İçin Mücadele Eden: Jaime Escalante

Jaime Escalante, görev yaptığı lisede zararlı madde kullanımı ve şiddetin yaygın olduğu bir okulda öğretmenlik yapıyordu. Bu nedenle herkes öğrencilerden umudu kesmişti, Jaime Escalante hariç. Mücadeleci öğretmen, öğrencileri ile birebir iletişim kurdu ve her birinin potansiyelini ortaya çıkarabilmek için emek verdi. Özgün bir matematik öğrenim tarzı uyguladığı 33 öğrenciden 30’u ileri seviye matematik testi olan AP Calculus sınavını geçmeyi başardı.

Zorluklara Karşı Direnen: Anne Sullivan

Henüz 5 yaşındayken görme yetisini büyük ölçüde yitiren Anne Sullivan, geçirdiği operasyonlar neticesinde az da olsa görme yetisini kazandı. Ardından Helen Keller ile tanıştı. Helen; görme, konuşma ve işitme duyusunu kaybeden bir kız çocuğuydu. Annesinin kendisine öğretmen olan Anne Sullivan’ı seçmesiyle hayatı değişecek ve ileride ünlü bir pedagog olacaktı!

Anne Sullivan, Helen ile iletişim kurabilmek için ona parmakları ile yazı yazabilmeyi öğretti. Bunu yaparken Helen’in eline nesne vererek onu tanımasını sağladı ve diğer elinin avuç içine ise o nesnenin ismini yazdı. Aldığı eğitimle birlikte Helen, Bachelor of Arts derecesini elde eden ilk görme ve işitme engelli insan oldu. Anne Sullivan tarafından kullanılan bu yöntem, The Black ve uyarlaması Benim Dünyam filminde de geçiyor.

Başöğretmen: Mustafa Kemal Atatürk

Mustafa Kemal Atatürk, ülkesinin her alanda gelişmesini arzu eden ve bu hedef doğrultusunda büyük bir çaba gösteren liderimizdir. Eğitim alanındaki inkılaplarıyla da halkının çağdaş bir toplum olmasına katkı sağlamıştır. Atatürk, Türk milletinin Başöğretmeni olarak, dine dayalı eğitimi sonlandırarak okulları Milli Eğitim Bakanlığı çatısı altında birleştirdi.

Eğitimde modernleşme anlayışını benimseyen Atatürk, 1 Kasım 1928’de Harf Devrimi’ni gerçekleştirerek Türkiye’nin dünya ile daha uyumlu bir hale gelmesini sağladı. Okuryazarlık oranının artmasına büyük önem veren Atatürk, öğretmenleriyle birlikte yeni alfabeyi halkına öğretmek için yoğun bir çaba sarf etti. 24 Kasım 1928’de Millet Mektepleri açıldığında ise, Atatürk’e “Başöğretmen” unvanı verilmiş ve bu özel gün, ülkemizde her yıl “Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaya devam ediyor. 💖🌸

Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim!

Loading

Yazan:

Alev Ateş

Sadece 27.