Bugün yeniden doğuşun hikâyesini anlatan bir yazıyla karşındayım.Filmlerde evrenin kahramanı olduğu kadar, kendi yaşamının da kahramanı olan bir aktör… Henüz çocuk yaşında uyuşturucu ile tanışan ve hapis hayatı geçiren, geçtiğimiz günlerde “Oppenheimer” sayesinde “Oscar Ödülü” kazanan Robert Downey Jr.’nin hayatına yakından bakalım mı?

Iron Man, Sherlock Holmes, The Avengers ve nice başrol aldığı filmlerden önceki hayatı toz pembe değildi. Son yıllardaki başarının arkasında, karanlık bir geçmiş yatıyor. 4 Nisan 1965’te New York’ta dünyaya gelen Robert, sinema endüstrisinin içinde yer alan bir ailenin çocuğudur.

Henüz 6 yaşındayken ailesinin de etkisiyle uyuşturucu ile tanışan Robert şu cümleyi kurmuştu; “Babamla beraber uyuşturucu kullandığımızda, bu onun tek bildiği yolla bana sevgisini gösterme şekliydi.” Gençlik yılları da bu bağımlılıkla geçmişti. 1984 yılından 1991 yılına kadar Sarah Jessica Parker ile ilişkisi olsa da, o da bağımılılığı yüzünden sona ermişti. Bu da Robert için, onu yokuş aşağı sürükleyen olay oldu.

Görüyorsun, değil mi? Hayata 3-0 yenik durumda başlamış resmen… Bir süre sonra Robert, alkol kullanmaya da başlamıştır. Defalarca kan kustuğu sabahlar, elinde purosuyla verdiği pozlar ve nihayetinde 1997 yılında uyuşturucunun da etkisiyle suç işlemiş ve hapse girmiş bir Robert vardı karşımızda…

Oyunculuk Kariyeri Nasıl Başladı?

Babasının film sektörüyle olan yoğun ilişkisi sayesinde, irili ufaklı rollerle…  Hapse girdiği yıla kadar Saturday Night Live isminde bir TV şovunda, daha sonra Tuff Turf, Weird Science, The Pick Up Artist, Zero filmiyle ve en çokta Chaplin’i canlandırmasıyla dikkat çekmiştir… Taa ki hapse girene kadar…

2001 yılında hapisten çıktığında, işler onun için yolunda gitmiyordu. Ne maddi bir birikimi, ne de destek olabilecek bir ailesi vardı. Taa ki, 2003 yılına kadar… Hayatına bir kadın girdi ve onu tamamen değiştirdi. Bambaşka bir çehreye bürünmesi için uğraştı. Susan, kendisiyle evlenmek için tek bir şart koşmuştu kendisine; “Uyuşturucu bataklığını terk etmek…”

Yaklaşık 2 sene boyunca terapi alan Robert’ın hayatı 2008 yılında MCU Evreni’ni başlatan adam olan Iron Man rolüyle sonsuza kadar değişmişti. Belki de bir sürü çocuğun Örümcek Adam gibi, idol kahramanlarından olmayı başarmıştı. Sherlock Holmes ile “Golden Globe” kazanmış, Tropic Thunder filmi ile Oscar Adaylığı kazanmıştır.

2010’lu yıllarda ve sonrasında ise; Due Date, A Game of Shadows, The Judge ve Dolittle filmleriyle adından söz ettiren Robert, Oppenheimer ile hakkı olan Oscar Ödülü’nü kazanmıştır.

Robert’in zorlu hayat yolculuğu, belki de hepimize engellerin aşabileceğini göstermektedir. Örnek alınması gereken bir başarıya sahip hayat öyküsü, belki de bir gün filmleştirilmelidir.

Seni 3000 kez seviyoruz.

Daha fazla bu tarz içerik için Ünlüler Dünyası kategorimize göz atabilirsin. Ayrıca aramıza katılmak istersen Listeliyoruz Instagram adresinden bize mesaj atabilirsin❤️