Hepimiz Aslı ile Kerem’i, Ferhat ile Şirin’i, Leyla ile Mecnun’u biliriz. Ben, bugün size daha günümüzden bir aşk hikayesini, Marina Abramovic ve Ulay’ın müthiş bir gösterimle biten hikayesini anlatmak istiyorum.
1974 Yılında Napoli’de bir kadın, masanın üzerinde; gül, tüy, bal, parfüm, bıçak, tabanca ve mermi gibi 72 adet nesnenin üzerinde bulunduğu bir masada katılımcılara bu nesneler ile istedikleri her şeyi yapabileceklerini söyleyip, insanoğlunun ne kadar ileri gidebileceğini göstermek için hareketsiz bir şekilde durarak performansına başladı. Başlangıçta insanlar üzerine parfüm sıkıyor, bal sürüyor tüy ile gıdıklayıp su döküyor o ise hiçbirine tepki vermiyordu. Giderek çirkinleşmeye başladılar; önce küfürler ettiler, üzerindekileri çıkardılar, öptüler sonra göğüslerine dokundular taciz ettiler ve daha sonrasında ise bıçak ile vücudunu kesmeye başladılar. O ise sadece duruyor yapılan her şeye müsaade ediyordu. Hiçbir şeye tepki vermeyen bu kadına, seyircilerden biri, silaha mermiyi doldurdu ve eline verip ona kendisini vurmasını söyledi. Daha sonrasında çıkan tartışmalar ile salon müdürü olaya müdahale edip performansı noktaladı. İnsanların tepkisiz kaldıkça ne kadar çirkinleşebileceğini herkese göstermişti. Bu kadının adı ise Marina Abramovic’ti.
1976 yılında Amsterdam’a taşındıktan sonra hayatına, kendisi gibi performans sanatçısı olan Ulay girdi. Birbirleriyle iyi anlaşıyor ortak noktalarda buluşuyorlardı. Birbirlerine her geçen gün daha da bağlanan çift, o yıl aynı eve yerleşip birlikte yaşamaya karar verdi. Sonrasında aşkları her geçen gün daha da ilerledi. Hem birbirlerini seviyor hem de birlikte sevdiği işi yapıyorlardı. Gelin bu çiftin birbirinden etkileyici performanslarına birlikte göz atalım:
- Breathing In, Breathing Out (1976)
Bu performansta, ağızlarını birbirine yapıştırarak tüm oksijen tükene kadar birlikte nefes alıp birlikte verdiler. Bir süre sonra karbondioksit çekiyor karbondioksit veriyorlardı birbirlerine. Boğazlarına mikrofon takarak çektikleri tüm acıyı izleyicilerin duymasını istediler. 19 dakika sonunda oksijensiz kalmaktan baygınlık geçirerek performansı noktaladılar.
- Rest Energy(1980)
Dublin’deki sanat galerisinde iki aşık birbirine olan tam güveni sergilemek için tam kalbi isabet alan karşılıklı dayanıma bağlı bir okun iki tarafına geçtiler. Marina performans sonrası duygularını şu sözlerle ifade etti: “Ben sorumlu değildim. Aslında bedenlerimizin ağırlığı üzerinde bir ok tuttuk ve ok tam kalbime doğrultuldu. Kalp atışlarımızı duyabilmemiz için kalbimizin yanında iki küçük mikrofon vardı. Performansımız ilerledikçe kalp atışlarımız daha da yoğunlaştı ve sadece dört dakika on saniye sürmesine rağmen size söylüyorum, benim için sonsuza dek sürdü. Tam ve tam güvenle ilgili bir performanstı.”
Birlikte mutlu ve sanat dolu bir aşk yaşayan çiftimiz, kendi sanatlarına yakışır bir biçimde evlenmek için 1983 yılında her biri Çin seddinin iki ayrı ucundan yürümeye başlayıp, seddin tam ortasında buluşarak evlenmeye karar verirler. Fakat bürokrasideki yavaşlık nedeniyle izin hemen çıkmaz. Tam 5 sene sonra izin çıktığında ise artık çok geçtir. Çünkü Marina, aşık olduğu adam tarafından aldatıldığını öğrenir, üstelik bu kadın Ulay’dan hamiledir. Ne kadar çok sevse de, kadın hamile olduğu için Ulay’dan ayrılma kararı alır. Ve yine bunu da anlamlı ve ruhani bir veda olması için hayalleri olan Çin seddinin birer ucuna geçerek gerçekleştirirler. Tam 3 ay süren yaklaşık 2.000 Km yolu yürüdükten sonra ortada buluşurlar ve birbirlerine son kez sımsıkı sarılıp bir daha hiç görüşmemek üzere ayrılırlar. Ulay daha sonrasında boşanacağı, Marina’yı aldattığı kişi ile evlenir ve kendi yolunu çizer. Marina ise hayatına hiç kimseyi almamış, tek bildiği işi sanatını icra eder. Takvim 2010 yılını gösterdiğinde Marina New York’ta The Artist is Present isimli 736 saat süren bir performans gerçekleştirir. Burada sanatçı yerinden kalkmaz ve gelen kişi ile konuşmadan, dokunmadan sadece göz göze gelerek iletişim kurar. Yine gözlerini kapatmış gelen kişiyi görmek için açtığında tam 22 sene aradan sonra hayatının en büyük aşkı Ulay’ı görür. Gözyaşlarına hâkim olamaz ve kendini tutamayarak Ulay’a ellerini uzatıp onu hissetmek ister… 1 dakikalık süresi dolduktan sonra Ulay, herkes gibi kalkar ve gider…
Ulay 2 Mart 2020 yılında lenfoma kanserinden hayatını kaybetti.
Marina bugün 76 yaşında ve hala hayatta…