90’lı yıllarda doğanlar olarak bir geçiş dönemine tanıklık ediyoruz, değil mi? Hem geçmişten, hem de geleceğin parçalarının başlangıcı sayılabilecek teknolojik aletler, uygulamalara şahit olarak büyüdük 2024 yılına kadar ve devamlı olarak gelişime tanıklık ediyoruz. Titreşimler göndermekten, emoji gönderdiğimiz günlere geldik. Ama eskinin tadın sanki daha başkaydı, değil mi?

Özellikle MSN’de geçirdiğimiz zamanlar, bugünlere göre daha kaliteliydi. İnsanlar yapmacık değildi şahsen. MSN’de gönderdiğimiz hareketli çıkartmalar (su balonu favorimdi ya sinirlendiğimde kırdığım o gitar…) Hatırladığım kadarıyla arkadaşlarınla oyunlar da oynayabiliyor, “ne dinliyorsun?” özelliğiyle göndermeler yapabiliyordun. Şimdi doğan ve gelecekte doğacak arkadaşlar “story” ile gönderme yapmayı biliyor sadece.

Sosyal medya öyle çürümüş bir durumdaki şu anda, kimseye tam anlamıyla güvenebileceğin bir ortam yok, güvenilirliği yok. İnsanların kolayca linç edilebildiği, el üstünde tutulabildiği ya da tutulmaması gereken insanların ünlü edildiği, anlamadan ya da dinlemeden insanlara saldırabileceğimiz bir mecra artık burası. Kullandığımız her kelime, her cümle farklı yorumlanabiliyor. Sokakların evimiz kadar güvenli olduğu yıllardan bugünlere nasıl gelebildik? Bugün Dünya Sosyal Medya günü… Bu yozlaşmış, her türlü pisliğin olduğu ama aslında doğru kullanılsa ne kadar işe yarayabilecek bir ortam olduğunu görelim mi?

Dünya Sosyal Medya Günü Nasıl Başladı?

İlk olarak 30 Haziran 2010 tarihinde, dijital medya platformu “Marshable” tarafından sosyal medyanın küresel etkisini anlamak amacıyla kutlanmaya başlamıştır.

Sosyal Medyanın Tarihi

Bu kavram aniden hayatımıza girmiş kavram değil, 90’lı yılların sonunda ortaya çıktıktan sonra insanlar üzerinde etkisini yavaş yavaş ve ince ince işleyerek bugünlere kadar gelebildi. Kişilere kendileri için ideal sosyal medya platformunu seçmek için, alternatifleri sunuldu. 1990’larda “blog yazma” kavramının ortaya çıkmasıyla ivmeli şekilde yükselişe geçen sosyal medyanın ilk olarak tarihçesine birlikte bakacağız ve daha sonra geçmişten günümüze kadar popüler uygulamaları listeleyeceğim.

  • 1997 yılında ilk kurulan sosyal medya platformu Sixdegrees’di. İnsanların e-posta adresleri ile kaydolduğu, bireysel profiller oluşturduğu ve kişisel ağlarına arkadaş ekleyebildiği bir platformdu. Ancak 2001 yılına kadar var olmayı başarabilmiştir.
  • İlk modern sosyal platformu hangisiydi? Friendster isimli uygulama Sixdegrees’in yapabildiği her şeyi tam olarak yapabiliyordu, ek olarak fotoğraf/video paylaşımına da izin veriyordu. İlk “Facebook” denemesi diyebiliriz. 2018 yılında şirket piyasadan çekilmiştir.
  • 2004 yılında Facebook ile Myspace aynı anda piyasa çıkarak, sosyal medya alanına seviye atlatacak temelleri atmıştır.
  • 2005 yılında ise “günümüzde Premium zorbalığına” maruz kaldığımız o uygulama hayatımıza girmiştir. Evet “kırmızıdan”, YouTube uygulamasından bahsediyorum.
  • 2006 yılında “mavi kuş” hayatımıza girdi. Hangi uygulama olduğunu biliyorsunuz. Şu an “X” dense de, birinden hesabını isterken “X hesabını verir misin?” gibi bir cümle duyamazsınız.

  • 2009 yılında kurulan “Whatsapp”, popülerliğini asla yitirmeyecek bir uygulama olabilir. 2014 yılında ise, “Facebook” şirketinin himayesi altına girdi.
  • 2010 yılında “ilk olarak kahverengi tonlara sahip” bir simgeye sahip olan “Instagram” hayatımıza girdi.
  • 2011 yılında “şu an bile popüler olan” Snapchat hayatımıza girdi. “Kaybolan hikâye” lerin temelini atan uygulamayı en az bir kez olsun kullanmış olabilirsiniz. “Ekran görüntüsü” alınca bildirim gidiyor bu arada. “Nereden biliyorsun?” sormayın. Instagram’da henüz öyle bir şey yok.
  • 2016 yılında ise, bana göre eğlenceli bir platform olacakken Türkiye’de “yanlış kitleye” düşmesi nedeniyle benim için çok antipatik bir uygulama olan “TikTok” hayatımıza girdi. Ben merak duyguma yenik düşüp “Pandemi” zamanında indirmiştim ama o kadar saçma bir ortam olduğunu gördükten sonra silmiştim.

Sosyal Medyanın Önemi

Doğru şekilde kullanıldığı anda, hem eğlence amaçlı hem de iş amaçlı kullanılabilecek bir ortam… Kişilerin iş ortamında daha yararlı bir şekilde çalışabileceği ya da dışarıda arkadaşlarıyla buluşmaları kolayca ayarlayabildiği bir ortam aslında ama içine kötülükleri göz ardı edemeyiz. Kurumlara, sahip oldukları ürün ya da hizmeti hem yurtiçi hem de yurtdışı kolayca ulaştırmayı sağlıyor. Ve karşı taraftan olumlu ya da olumsuz geri dönütleri hızlıca alabildiği bir mecra durumundadır.

2023 Yılındaki Sosyal Medya Kullanıcı Sayısı

Yapılan araştırmalar “4.95 milyar insanın” bu olağanüstü mecraya dâhil olduğunu göstermektedir ve her geçen gün yeni sosyal medya uygulamalarının ortaya çıkması ile birlikte, bu sayı her geçen gün, saat, hatta dakikada bile artabiliyor. Günümüzde en ufak bir köy/kasaba gibi bir yerde bile “internet” erişiminin olduğunu göz önünde bulundurursak, bu sayının hızla artacağını tahmin etmek zor değil.

Geçmişten Günümüze Sosyal Medya Uygulamaları

  • MIRC: Khaled Mardam-Bey tarafından geliştirilen sohbet programlarının atası olarak kabul edilen bir programdır. Bunda hatırladığım kadarıyla, “matematik soruları ya genel kültür soruları” sorulup, yarışmalar yapılıyordu ve ilk doğru cevabı yazan puan kazanıyordu.
  • ICQ: Açılımı “I Seek You” cümlesinin söylenişi olan ve 1995 yılında “Mirabilis” tarafından piyasa sürülen uygulamadır. Ben bunu hiç kullanmadım, kullandığımı da hatırlamıyorum.
  • Yonja: Galiba biz Türkler tarafından en çok bilinen ve kullanılan uygulamaydı. Başta arkadaş ağı oluşturma amaçlı ortaya çıkan program, bir süre sonra tanışma uygulaması olmuştur. Batılı anlamda ilk “Tinder” denemesi diyebiliriz.
  • Hi5: Bunu yazı için araştırma yaparken, ilk kez duydum. Türkiye’de kullanıcısı yok denecek kadar azdı büyük ihtimalle ama 2007 yılına kadar MySpace’ten sonra en çok kullanılan uygulamaymış.
  • Windows Messenger: Gelelim, hakkında destan yazılabilecek o uygulamaya… Saatlerimizi, günlerimizi, yıllarımızı yiyen uygulamayı kullanmayan eminim yoktur. Eskiden Spotify’den Instagram’a hikâye atmak yoktu biz 90’lı nesil için. “ne dinliyorum özelliği” vardı, “çevrimiçi çevrimdışı olup” genelde sevdiğimizin dikkatini çekme vardı.
  • Facebook: Neredeyse tüm sosyal medya uygulamalarını bünyesinde bulundurmaktadır. Bola, Farmville, Criminal Case, Social Wars, Bola, Wild Ones, Empires&Allies, Icy Tower gibi oyunları bünyesinde bulunduruyor. Okuldan koşa koşa dönüp hasat yaptığınız zamanları hatırladınız mı?
  • Connected2me: Bunu hiçbir zaman kullanmadım, kullanma amacının “anonim” şekilde sohbet edildiğini biliyorum sadece. 2011 yılında kurulan ve aktif kullanılan uygulamadır kendisi.
  • Whatsapp: İletişim denince akla ilk gelen uygulamadır günümüzde. 2023 yılında aylık ortalama 2 milyar kullanıcıya hizmet verdiği bilinmektedir. Peki “Whatsapp Plus” kullanan o nesil burada mı? Sizi görebiliyorum…
  • Telegram: Pandemi döneminde “Whatsapp’ın gizlilikle ilgili bir söylentisi” üzerine herkesin akın akın geldiği uygulamadır. Fonksiyonel olarak Whatsapp’tan daha kullanışlı bir uygulama şahsen…
  • WeChat: Hiç kullanmadığım uygulamalardan bir tanesi… 2023 yılında yaklaşık 1.32 milyar insanın kullandığı açıklanmıştır… Bu da kendisini en çok kullanılan 5. uygulama yapıyor.
  • Snapchat: Hikâye atmanın atası olan ve köpek efektli fotoğrafların ortaya çıkmasına sebep olan uygulamadır. 2023 yılında direnişini devam ettiren uygulama, en son yapılan araştırmaya göre aylık 750 milyon kullanıcıya sahiptir.
  • Instagram: İlk başlarda sadece fotoğraf paylaşma uygulaması olarak piyasa çıksa da, neredeyse “tek başına” her şeyi yapan bir uygulamadır.
  • TikTok: Maalesef antipatikliğimin hep devam edeceği bir uygulamadır. Yabancıların kullanımı ile, bizim halkımızın kullanımı arasında dağlar kadar bir fark olan uygulamadır. Her türlü rezilliği, pisliği, çirkinliği bünyesinde barındırıyor. Acı ama bu gerçeği birinin söylemesi gerekiyordu.

Bir yazının daha sonuna böylelikle geldik. Daha fazla bu tarz öneri için Bilim / Teknoloji kategorimize göz atabilirsin. Ayrıca aramıza katılmak istersen Listeliyoruz Instagram adresinden bize mesaj atabilirsin❤️